Bu Blogda Ara

19 Kasım 2017 Pazar

Kontrollü Navigasyon

17 Kasım 2017 Cuma günü Kadir Has Üniversitesi Cibali kampüsünde gerçekleştirilen "3. Blog Yazarları Çalıştayı"na izleyici olarak katıldım. "Blog kendini ifade etme ve birşeyleri değiştirebilme yeri" düşüncelerine katılıyoruz. Bu görüş dışında blog yazarları, kişisel web yayıncılığı yapıyorlar. Bu açıdan bakarak, "e-kitap ve blog içeriğinin yaşadığı benzer teknik sorunların" olabileceğini düşündüm. Evet. Sorunları tek tek not ettim.

Web'in içeriği özgürce modellemesine karşın sosyal medya uygulamalarının kontrollü görüntüleme davranışı göstermesi: Kontrollü navigasyon

Odak sorun şu: Sosyal medya uygulamalarının web sayfalarına -web'e karşı- gösterdiği kontrollü görüntüleme davranışları. Sosyal medya uygulamalarının görüntüleme davranışlarının temelinde "benden mümkün olduğunca ayrılma, daha fazla zaman geçir" ilkesine dayanmak var. Bu nedenle bir sosyal medya uygulamasından web sayfasına çıkış yapmak kontrollü olarak kullanıcıya zor gelecek bir davranış gösteriyor. Web sayfalarını kendi tarayıcıları (browser) üzerinden açmaktadırlar. Yani kullanıcı kontrollü bir web gezinmesi yapmakta. Her bir sosyal medya mobil uygulamasının tarayıcılarının artık kendi user-agent bilgilerinin varlığı ise başka özel bir durum.

Tam aksine özgür web ise açıldığınız bir sayfadan başka diğer sayfalar arasında gezinme (navigasyon), sörf yapma, özgür dünyada koşulsuz gezinme prensibi ile temellendirilmiş bir açık kaynak kodlu dünyaya sahiptir. Blog yazarlarının bir dönem "web'de çok konuşulur" olmasında yatan bu özgür dünya üzerinde herkesin olmasıydı diyebilirim. Fakat kendinden öğrenmeye inanan ve gerçekleştiren birisi olarak blog yazarları her zaman faydalı olacak içerikler üzerinde odaklaştıkça ölümsüz olacaktır.

İnsanların çevrimiçi en çok vakit geçirdikleri sosyal medya uygulamaları içerisinden blog yazılarının;

  1. Okunmadan sadece "like" aldıklarının farkında. Çünkü gerçekten yazının okunması için insana bir takım -caydırıcı olabilecek- uyarıları onaylamasını istemektedir. Bu durum hemen okuma alışkanlığı engellemektedir.
  2. Blog sayfalarının özellikle reklam almalarından dolayı veya ağır script, css ve diğer alt yapı kodlamalarının getirdiği yükten dolayı açılma süresi uzamaktadır. Bir de buna kontrollü geciktirmeler de eklendiğinde insanın okuma serüveni başlamadan bitiyor. Sosyal medya tarayıcısının içerisinde JS-eokuyucu ile e-kitap içeriği görüntülemek bile sorunlu.
  3. Bazı blog sayfasının sade arayüzü ve okunabilir özellikleri (yazı fontu büyüklüğü, background rengi vb.) olmayışı nedeniyle insan gözüne rahat okuma sağlayamaması da web yayıncılığı yapan blog yazarlarının hatası. Bununla birlikte tam okuma yapacakken yazıları büyülteceğiniz bir butonu dahi sosyal medya tarayıcısı vermiyor. Ne yapacaksınız? Kapatacaksınız tarayıcıyı. (İpucu: Bazı sosyal medya uygulamaları tarayıcılarındaki paylaşım butonlarında "Okuma Listesine Ekle" adında buton ile o zaman okuyamazsanız bie sonrasında mobil cihazınızın default tarayıcısından yazıyı okuyabilirsiniz.)
  4. "Eşim e-kitabını neden bu sosyal medya içerisinden cihazıma indiremiyorum?" demesinin üzerinden sadece dört yıl geçti. Halen düzenli bir web sayfası okumuyor sosyal medyadan!
  5. Teknolojiye hakim tam dijital okur-yazar olan blog yazarı için okuma sonrası altını çizme, yorum yazma gibi "etkileşimler" çok önemli. Fakat özellikle yorum gibi önemli geri bildirimlerin blog sayfasında yapılamaması ve bu nedenle sosyal medya üzerinde yorum yazılması durumu blogun düşünceyi tartışma ruhunu bitiriyor. 
  6. Blog okuyanlar "blog e-posta üyeliğini" kullanmaktadır. Sosyal medya okuma deneyimini yükseltmek gibi bir misyonu olmadığı için "bu bloğu her zaman okumak için üye ol" gibi bir seçenek de sunmuyor. 
  7. Yorumların farklı sosyal medyalarda kalması ise blog yazarlarını ister istemez bir anlamda çoklu (multi channel) sosyal medya platformlarını kullanmasına neden oluyor. Bu durum ise yazmanın dışında özel bir zaman gerektiriyor.
  8. Bilhassa günümüzde gençler tarafından URL görüntülemeyen sosyal medya uygulamaları, gençlerin de blog deneyimini neredeyse yok ediyor. Okuma alışkanlığını tetikleyecek bir davranışta bulunmuyorlar. Mecburlar mı? Elbette hayır. Düşündürücü!..
  9. Webin karşısındaki bu yeni okuma deneyimi sunmayı amaçlamayan görüntüleme davranışı, "insanların okumaya olan ilgisini" köreltmektedir. Bir tasarım ve yazılımcı olarak suçu çoğunlukta aramak uğrayacağım en son duraktır.

Blog üzerine odaklı "Medium" uygulamasının ücretli davranışa yönelmesi de ileride Türkçe içerikli nitelikli yazılara ulaşamamasına yol açacaktır.

Blog içeriği, değişen deneyimlerle "yeniden keşfedilmiş"dir. Vblog (video blog) yeni bir format olmamakla birlikte yeni bir tekrardır. Çalıştay'da konuşulan ve içerik olarak çok daha zahmetli bir üretim işidir. "Text içerik" ile karşılaştırıldığında daha fazla MB ve daha fazla "şeyler" istemektedir. Üzerine tartışılmalıdır.

Çalıştayın bizden yana çıktısı

E-kitap içeriğinin yeni web yayıncılık anlayışı ile sadece okuma sistemlerinin dışında tarayıcılar üzerinden okunması için çalışmalar sürmektedir. Fakat bu maddeler e-kitabın geniş kitlelere ulaşmasında engel yaratmaktadır. Blogların kapanması ile gelen arşivleme sorunu ise çok önemli. Burada EPUB3 formatın devreye gireceğini düşünüyorum. Ayrıca özgür web'in nasıl bir gelişim göstereceğini hayal ettirecek "okuma deneyimine odaklı yeni format tasarımların" üzerinde çalışılması gereklidir.

Çalıştay'ın kapanış oturumunda 10'dan fazla blog yazarını dinledim ve özel notlar aldım. Sadece bir yazar "kendi sorunlarımıza odaklı çalışmalıyız" konusunda oldukça tutkulu bir önermede bulundu. Diğer iki blog yazarı da -aslında çok da tutkulu gözükmeden- bu fikri destekledi. Çoğunluk ortak bir platformda olmaktansa "bu iş bireyseldir, öylesi kalmak daha doğru olacaktır" görüşündeydi. Bu yüzden bugüne kadar sürekli bir iletişime geçmemişlerdi. 

Unutmamak gerekir ki, her yüzyıldaki yenilikler (inovasyon) "kendi sorunlarına odaklanan kişiler" tarafından üretilmiştir.


Blog Yazarları Sınıflaması

Ayrıca notlarım üzerine çalıştaya katılan "Blog Yazarları Sınıflaması"nı ilgilenenlere sunmak istedim.

1) Eğitime, kendinden öğrenmeye inanan ve paylaşıma açık bir blog yazarı için web analiz verilerine bakmıyor. Onun için bir kişinin okuması ve fayda sağlaması çok değerli. Ayrıca hakim olduğu bir konuda yazdığı için daha ayrıntılı bilgi için yazarı arayanlar oluyor ve danışmanlık hizmeti verebiliyor.

2) Teknolojiye hakim tam dijital okur-yazar olan blogger ise web analiz sonuçlarının ne anlama geldiği konusunda daha bilinçli ama az değil daha çok tıklanmaya önem veriyor. Bu nedenle gündem ve eleştirel yazılara odaklanabiliyor. Genelde teknolojik konularda yazıyorlar. Blog sayfası üzerinde etkileşime önem verdiği için kendi bloğunu bir de Medium üzerinde paylaşabiliyor.

3) Günlük gibi farklı konularda yazabilen blogger ise beğeniye, web analiz sonuçlarına önem veriyor. Hatta VBlog yapmaya bile eğilimli ve bu zahmete girebiliyor.

4) Eleğini duvara asmış ve artık üzerindeki deneyimi paylaşmak isteyen yeni blog yazarları. Yaşları genelde 40 ve üzeri. Bu yazarlar web yayıncılığı konusunda teknik desteğe ve bilgilendirilmeye açlar. Diğer yazarlara göre daha özverili, daha açık.



N. Erhan Üzümcü
Sanat Yönetmeni ve EPUB3 Developer

21 Şubat 2017 Salı

Hızlanan Global Çalışmalar ve Katılımlarımız

EPUB format dijital kitap teknik çalışmaları konusunda 2016 ikinci yarısından bugüne (Şubat 2017) Amerika'da oldukça yoğun bir gündem yaşanmaktadır. TEYTAG olarak bu teknik çalışmaları izliyoruz. Neler yaptığımıza dair özet bilgiler vermek istiyoruz:

EPUB 3 COMMUNITY GROUP Üyesi Olduk

IDPF ve W3C birleşmesinden sonra yeni yapılanma sürecinde web platformunun temelini oluşturan standartlar üzerinde çalışmalarını sürdüren W3C'nin EPUB topluluğu üyeliğine kabul edildik. Dünyanın her ülkesinden yayıncı ve teknik konuya hakim kişilerin katıldığı bu topluluğun verimli olacağına inanıyoruz. Bu toplulukta Türkiye'den kabul edilen ilk kişi (TEYTAG adına Erhan Üzümcü) olduğumuzu gururla söyleyebiliriz. Buradan web sayfasına ulaşabilirsiniz.

BISG "Metadata and Discovery" Sunumuna Katıldık

BISG (American Yayıncılar Birliği Çalışma Grubu) ile tanışmamız 2015 yılı yaz ayında kendileriyle e-posta ile yazışmamız ile oldu. O gündür bu anlamlı çalışma grubu tüm faaliyetlerinde TEYTAG'ı haberdar etmektedirler. Web üzerindeki iletişime hızlı bir şekilde cevap verdiklerinden dolayı oldukça verimli bir dostluğumuz var diyebiliriz. Bu sunumda ONIX 3'ün EPUB format kitaplar için metadata gelişimi ve sorunları üzerinde duruldu. Yıllar önce Türkiye kitap sektörü için benzer bir çalışmanın alt yapısını kurmak için çalışma grubunu kurmayı teklif ettiğimiz sektör yetkililerinden olumsuz yanıt almamız bizi halen üzmektedir. ONIX yapısını ve ağın yönetimini bildiğimizden Türk yayıncılık sektörü için gerekli olabilecek ihtiyaçlarla geliştirilmiş yerel ve evrensele uyumlu metadata yönetimini sağlamak için halen daha geç değildir.

EDRLab EPUB LCP Sunumuna Katıldık

Bir anlamda IDPF'in Avrupa şubesi niteliğinde olan EDRLab (European Dijital Reading Lab) 2015 yılında kuruldu. IDPF  ve Readim Vakfı çalışmalarının Avrupa ayağında önemli bir merkezidir. Fransa'da çalışmalarını sürdüren EDRLab'ın Şubat 2017 tarihindeki "Readium LCP" sunumuna katıldık. Dijital yayıncılık için inovatif (lightweigth) DRM çalışmaları üzerinde bilgilendirildik. Web üzerinden şifreleme odaklı çalışmanın gelişimi hakkında EDRLab üyeliğimiz ile haberdar edilmekteyiz. Kişisel şifreli EPUB konulu çalışmamız ile temelde paralellik gösteren Readium LCP ile ilgili teknik yorumlarımızı daha sonrasında paylaşacağız. Şimdilik "Telif Haklarında DRM Kullanımı ve Önerilen EPUB LCP Hakkında" adlı yazımızdan bir ön bilgi alabilirsiniz.


Türk Akademisyenlerle Fikir Alışverişi

Academia.edu platformundaki sayfamız ile (TEYTAG kurucusu Erhan Üzümcü) Anadolu Üniversitesi, Sakarya Üniversitesi'ndeki uzaktan öğrenme ve güzel sanatlar konusundaki akademisyenlerle fikir alışverişlerimiz devam etmektedir. Bilhassa uzaktan öğrenmede EPUB3 formatın tercih edilmesi, dijital yayıncılık tasarımında EPUB3 ve diğer sınıf içi "anlık dijital iz" gibi farklı projelerimizin tanıtılmasında akademik düzeyde etkileşimlerde bulunmaktayız.

18 Ocak 2017 Çarşamba

Telif Haklarında DRM Kullanımı ve Önerilen EPUB LCP Hakkında

EPUB LCP (Lightweight Content Protection) tanımının 2012 yılında ortaya konulduğu (1) IDPF çalışmasından bazı önemli notları derleyerek hazırladığımız bu yazımızda, konuyla ilgili kendi çalışmalarımızından da bahsedeceğiz. Öncelikle EPUB format için neden "Hafif İçerik Koruması" (Lightweight) düşünülmesi konusunda kaynakta yazılanlara dikkat çekmek istiyoruz.


DRM nedir?

Dijital Haklar Yönetimi (DRM) 1990'ların sonlarında ticari e-kitap piyasasının başından beri bazı formatlarda kullanılmaktadır. DRM tanımı değişik kaynaklara göre biraz farklılık gösterse de; dağıtımdan önce e-kitap içeriğinin şifrelenmesi ve bu şifrelemenin çözülerek okuma yapılmasını sağlayan özel cihaz donanımı-yazılımı gerektiren teknoloji olarak tanımlanabilinir. 


DRM sorunları nelerdir?

IDPF'e göre standart bir DRM olmayışı nedeniyle farklı e-kitap perakendecileri (dağıtıcıları) pazarda bir parçalanma yaşamaktadırlar. Büyük yayıncılar e-kitap dağıtım anlaşmalarında DRM kullanmaya devam edeceklerdir. Yalnız DRM kullanarak korsanlığın önüne geçilir konusunda sorular, kaygılar halen devam etmektedir. Çünkü DRM (ağır koruma) korsanlığı önleyememiş olduğu konusunda sorular vardır. 

DRM kullanmanın e-kitap pazarı ve insanların dijital okuma deneyimi üzerinde çeşitli etkileri vardır. Fakat bu etkilerin ne kadar olduğunu ölçmek son derece zordur. Yalnız kesinlikle bilinen bir şey vardır: DRM sayesinde bugüne kadar sadece istenen cihaza sahip olanlar e-kitap okuma deneyimi yaşamışlardır.

DRM varlığı ile iş geliştirmek zordur. Çünkü pazar, dağıtım teknolojisi ve kullanıcının sahip olması gerekli özel cihazın var olması ile sınırlıdır. Yani özgür bir gelişim sürecine hiçbir zaman sahip değildir.

Ayrıca DRM maliyetli bir teknolojidir. Genellikle de bu maliyet içerik dağıtıcılarına ve okuyuculara aktarılır. Bu durumda e-kitap fiyatlarının artmasına neden olmaktadır. Dağıtıcılar ve okuyucular tarafından doğrudan faydası olmayan DRM için yüksek ücretlerin ödenmesi son derece isteksiz ve anlaşılır birşey değildir. Pahallı olmasının yanı sıra okuma deneyiminin gelişmesine engel olabilmekte; ücretli içerik iş modellerinde tüketiciler tarafından direncin oluşmasına neden olmaktadır. 

Okuma deneyimi konusu, Türkiye'de yaptığımız araştırmalarımızda öne çıkan en birincil konudur. Okuyucular bilhassa javascript destekli interaktif etkileşime sahip EPUB3 format kitaplarla okuma yapmak istemektedir. Oysa ticari metinsel kitaplarda dahi ağır DRM kullanmaktan kaynaklı okuyucuya basit olarak bazı etkileşimler sunulamamaktadır. Bundan dolayı okuyucu gözünde baskılı kitap ile bir fark bulunmamaktadır.


DRM karşısına neden "Hafif İçerik Koruma" (EPUB LCP) düşüncesi koyuluyor?

IDPF'in belirtiği gibi EPUB formatın daha çapraz medya dostu ve erişilebilir olması gerekmektedir. Bazı ticari ve geçici belge dağıtımı gibi türler için PDF gibi şifrelenen hafif içerik korumasının kullanılması önem taşıyacaktır. Kaldı ki son yıllarda az da olsa gittikçe artan e-okuma oranları ağır DRM kullanımına karşı yayıncılar arasında farkındalık artmaktadır. DRM olmadan da daha iyi sonuçlar elde edilebileceği görüşü yayılmaktadır.

DRM karşında EPUB LCP (Lightweight Content Protection) hafif içerik korumasının kullanımını teşvik etmek amacıyla aşağıdaki noktalara IDPF tarafından dikkat çekilmektedir:

1) Standart bir e-kitap içerik korumasının (kaldı ki W3C ile birlikte yapılan evlilikteki temel konu budur) geliştirilmesi, kullanım kolaylığı ve dijital okuma deneyiminin genişlemesini teşvik edecektir.

2) Makul bir seviyede kullanım kısıtlaması sunan bir hafif DRM tanımlamak mümkündür.

3) Ağır DRM daha yaygın olarak kütüphane, perakende dağıtım yapmadan içerik okutan iş modelleri için yararlı olduğu kabul edilmektedir. Birinci maddedeki nedenlerden dolayı belirtilen bu modellerde de standart bir DRM kullanmak yararlı olacaktır.

4) PDF mutlak bir DRM olarak kabul edilmese de görüntüleme ve yazdırma gibi özelliklerin şifreleme ile kısıtlanması önemli bir özelliktir. Bu özelliğin EPUB formatta da olacak olması kurumsal döküman dağıtım senaryolarında PDF'den EPUB formata geçiş yapmayı kolaylaştıracaktır. Yetkisiz kullanımlara karşı EPUB formatın içeriği gösterilmeyecek, korunacak olması içerik yazarlarının yeteneğini de geliştirecektir. 

Bu makaleden ilham alınarak TEYTAG tarafından üretilen şifreli EPUB3 format örneği yayıncılara ve konuyla ilgilenenlere güzel bir deneyim örneği oluşturacaktır kanısındayız.


EPUB LCP (Lightweight Content Protection) nedir?

Kaynak belgede IDPF, EPUB LCP için GiantSteps firmasını önerdiği teknolojiyi üç ana başlıkta derlemektedir: Uygulama, kullanıcı deneyimi ve etki.

Uygulama: Ağır DRM kullanımına göre maliyeti oldukça düşüktür.

Kullanıcı deneyimi: EPUB içeriği ve kullanıcı arasında beklenen etkileşimi kısıtlamaz. İnternet bağlantısı olmadığında bile sorunsuz şekilde çalışır. Dağıtıcı faaliyetine son verse bile EPUB format içerik halen okunmaktadır.

Etki: Minimal seviyede müdahaleci olduğundan etkisi olumlu anlamda yüksektir. Kullanıcıya bildirimde bulunmaksızın aşırı raporlama yapabilen ağır DRM gibi bir özelliği olmamalıdır. Kullanıcı cihazının güvenliğini ve bütünlüğünü tehlikeye atmamalıdır.

Belirli bir seviyede koruma sağlayacak olan EPUB LCP, başta Amerika olmak üzere birçok ülkede yürürlüğe giren Anti-Sahtecilik Ticaret Anlaşması (ACTA) yani dolandırıcılık önleme yasasının avantajlarından yaralanmaktadır. EPUB LCB gereksinimleri gibi daha detaylı bilgi ve kullanım senaryoları için kaynak belgeyi okumanızı tavsiye ederiz.


Kaynak: 1) http://idpf.org/epub-content-protection